1 Ağustos 2010 Pazar

İsra...

Ben şeytanınım, aynı zamanda ben meleğinim. Ben sana bazen kötü şeyleri yapmanı söylerim, bazen iyi şeyler yapmanı... Sana bazen anlatırım yapman gerekeni, bazen bırakır seyrederim yapmanı. Benden hep bir işaret beklersin, bazen veririm, bazen seni çok uzun bekletirim. Kimi zaman kulağına fısıldarım, kimi zaman avazım çıktığı kadar bağırırım. Söylersem eğer bir şey, hep bir açık ararsın. Söylemezsem de neden sustun diye isyan edersin. Sen benden şüphe ederken, ben senden asla etmem. Sen benim, önüne koyduğum fırsatlar için bana teşekkür etmezken, koymadıklarım için hep beni suçlarsın. Seni asla yanlız bırakmazken ben, hep ne kadar çaresiz ve yanlız olduğundan dert yanarsın.Ben sana bişiler verirken asla yetmez, vermezken ise hiç yetmez zaten... Sana bir sürü kanıt sunarken, sen hala başka kanıtlar arasın sana anlatmak istediklerim için... Ben çok açık yaklaşırken sana, sen benden hep saklamaya çalışırsın brişeyleri ve aslında sakladığını sanırsın. Çok açık mesajlar da versem, kullanmazsın aklını, tercihler de sunsam çokça sana, düşünmezsin üzerlerinde... Hep benim halletmemi istersin, ben senin kendi dilediğini yapmanı beklerken... Ve böylece geçer gider fırsatlar sana sunulan... Ben sana açık kanıtlar vermişken, sen ya gözünü kapatır kulağını açarsın, ya kulağını kapatıp, gözünü açarsın. Ben senle her an, her saniye konuşurken, senin ağzından lafı kerpetenle alırım. O lafı da zaten öle bir edersin ki, sen dahil kimse anlamaz seni... Sana o kadar yakınım ki, anlamazsın beni ve çok uzakta hissedersin. Ve o kadar yakınken yokedersin beni... Hep uzaklarda ararsın. Ama yakında göremediğini, uzakta da bulamazsın. Her üzüntünde, başarısızlığında, kaybettiğinde, hastalandığında, yaralandığında ben hep yanındayımdır ama görmezsin, göremezsin beni ve hep neden orda olmadığımı sorgularsın, görmeye çalışmak yerine senin dibinde durduğumu aslında... Ben sana sandığından da çok yakınım ve ben seni sandığından da çok seviyorum. Sen bunu keşfettiğinde gerçek beni bulacaksın, aramayacaksın hayır, dedim ya yanıbaşındayım. Sana senden daha yakınım, seni senden daha iyi tanıyor ve seni senden daha iyi anlıyorum. Senin tam içindeyim aslında... Ben senim... Sen de bensin... Hayatındaki herşey senin elinde... Sen yaratırsın herşeyi, benim yarattığım gibi... Yoktan var edersin herşeyi, benim yaptığım gibi...Tüm yaptıklarınla ilgili sen kendi kararını veririsin. Kendi iyiliğine ödülü, ve yine kendi kötülüğüne cezayı da sen veririsin. Sen benim ruhumsun, ben de senin...Ben senin nefsinim, sen de benim parçamsın. Ben senin Tanrı'nım. Sense Tanrı'nın ta kendisi...
"Oku kitabını... Hesap görücü olarak sana nefsin yeter" (İsra suresi 14. ayet)

Hiç yorum yok: